Görme engelli Avukat Samet Fidan’a, bastonunu ezip kaçan şoförden şikayetçi olmak için gittiği polis merkezinde, savcının talimatıyla sözünü refakatçi ya da diğer bir avukat eşliğinde verebileceği bildirildi.
İstanbul Beyoğlu’nda 14 Eylül Çarşamba günü görme engelli Avukat Samet Fidan, kaldırım olmayan bir sokakta yürürken yanından geçen bir cip bastonunu ezdi. Fidan’ın durdurmak istediği şoför, olay yerinden kaçtı.
Bastonu ziyan gören Fidan, şoförden şikayetçi olmak için, etraftaki güvenlik kamera imgeleriyle birlikte Taksim Şehit Haşim Usta Polis Merkezi’ne gitti. Fidan’a görme manisi nedeniyle, 10 yıllık avukat olmasına karşın, yanında bir refakatçi ya da avukat olmadan tabir veremeyeceği, söylendi.
Avukat olduğunu hatırlatarak itiraz eden Fidan’a savcının talimatının bu tarafta olduğu belirtildi. Polis merkezinde 4 saat bekleyen Fidan için meslektaşları ve avukat örgütleri misyonlu başsavcıya ulaşarak, savcının ‘hukuka uygun olmadığını’ sav ettikleri talimatının düzeltilmesi istendi. Fidan savcının talimatını değiştirmesiyle şikayetçi olarak, sözünü verebildi.
“4 SAAT BOYUNCA BEKLEDİK”
Avukat Samet Fidan “Karakolda vazifeli polis ‘İfadenizi verirken bu kağıdı nasıl okuyacaksınız?’ diye sordu. Telefondaki uygulama aracılığıyla okuyabildiğimi söyledim. Polis durumu belirtince savcı, ‘Bekleyin ben bir inceleyeceğim’ dedi. Savcı muhtemelen ‘Orda bir şahitle ya da bir avukat eşliğinde sözünü alın’ dedi. Bu uygulamaya münasebet olarak da Ceza Muhakemesi Kanunu 150’nci maddeyi gösterdi. Sanık ve kuşkulu için uygulanan bir karar. Hukuka uygun bir yorum değil katiyetle. Hasebiyle ben orada 4 saat boyunca savcının keyfi yorumunun değişmesini bekledim. Savcının keyfi yorumu lakin, meslek örgütü ve avukat topluluğunun bu mevzuyu gündeme getirmesiyle, başsavcıya ulaşılmasıyla değişti. Başsavcı savcıyı arayınca, savcının görüşünü değiştirdi” diye konuştu.
“AVUKATLIK RUHSATIMI YAKACAKTIM”
Tüm görme engelliler için gayret ettiğini belirten Avukat Fidan, “Ben kendimi savunabilen bir beşerim. Bütün görme engelliler kendilerini savunabilen insanlardır. Münasebetiyle kendini savunabilen beşerler için bu yasanın uygulanmasının yeri yoktur. Ben oraya bir avukat olarak gittiğim için, benim ardımda durabilen bir meslek örgütü vardı. Ben oraya avukat olarak gitmeseydim, muhtemelen kendimden ödün vermem gerekecekti. Benim sorunum aslında, görme engelli bir birey olma uğraşıdır. Rüştiyet ve reşitlik gayretidir. Bu süreç bununla alakalı. Ben o gün o kağıda ya tek başıma imza atacaktım ya da sabah birinci iş avukatlık ruhsatımı yakacaktım” dedi. DHA