Aysel YÜCEL / SEYİR DEFTERİ
Türk armatörlerin gemi yatırımları Rusya-Ukrayna savaşıyla hızlandı. 8 yıl sonra ilk kez 2021 yılında filoyu büyüten armatörlerin bu yıl radarında tanker ve kuru yük gemileri var. Allied Shipping Research’un raporuna göre, bu yılın ilk yedi ayında Türk armatörler, alıcının belli olduğu 1.120 geminin 34’ünde alıcı pozisyonunda. Yerli yatırımcılar, bu gemi alımlarıyla Yunanistan, Çin, Singapur ve İsviçreli rakiplerinden sonra 5. sırada yer aldı. Türk armatörler, son dönemdeki agresif gemi yatırımlarıyla yabancı basında da gündem oldu.
Pandemiyle birlikte ortaya çıkan konteyner krizi Türk armatörleri de harekete geçirmişti. Bu dönemde küresel denizyolu navlunlarının 10 kata yakın artmasıyla rekor karlılıklara imza atan armatörler, gemi yatırımlarını hızlandırdı. Türk Armatörler Birliği’nin geçen hafta web sitesi üzerinden de yayımladığı Türk Deniz Taşımacılığı Gözden Geçirme Raporu’na göre, Ocak 2021’de 28 milyon 929 bin DWT olan 1000 GT üzerindeki Türk sahipli gemi tonajı, Ocak 2022’ye gelindiğinde 30 milyon 680 bin DWT’ye ulaştı. Böylece, Türk sahipli filo ‘yeniden yükseliş’ dönemini başlatmış oldu.
“Aşırı hareket var, gece yarılarına kadar çalışıyoruz”
Türkiye’nin önde gelen brokerlik şirketlerinden Pelikan Denizcilik ortağı Meltem Süloğlu, son dönemde Türk armatörlerin gemi alımı konusunda çok aktif olduğunu vurgulayarak, “Aşırı bir hareket var, her gün gece yarılarına kadar çalışıyoruz. Genel olarak Türk armatörler alımda. Özellikle tanker, kuru yük, LPG alıyorlar. Finansman için paraya kolay erişim de bunu etkiliyor. Yabancı fonlardan para kullandırıyoruz” diye konuştu.
Arkas Holding, kuru yük piyasasına girdi
Son gemi yatırımı haberi bu hafta başında Arkas Holding’den geldi. Türkiye’nin önde gelen konteyner armatörlerinden Arkas, yeni gemi yatırımıyla kuru yük piyasasına girdi. Akdeniz’de kısa mesafeli konteyner gemi taşımacılığında güçlü gruplardan Arkas, Yunanlı armatörden aldığı Nicolaos A isimli supramax gemiye Zeynep C ismini verdi. Yunan kaynaklar geminin yaklaşık 14 milyon dolara satıldığını öne sürdü.
Bekmezci Ailesi, tanker filosunu büyütüyor
Tekstil sektörünün önde gelen yatırımcılarından Bekmezci Ailesi, geçen yıl girdiği tanker piyasasında yeni yatırımlarla büyüyor. Bekmezci Ailesi, Yunan armatöre ait 40.000 DWT’lik Seaexplorer isimli tankeri satın alarak filosuna kattı. 2003 yılında inşa edilen gemi için Bekmezci Ailesi’nin yaklaşık 9 milyon dolar ödediği belirtiliyor. Şirket, geçen haftalarda Yunan armatörden bir tanker daha satın almıştı. Gruba bağlı Beks Denizcilik bünyesinde kuru yük gemileri bulunduran Bekmezci Ailesi, Yunan armatörden aldığı eski bir gemi ile 2021’de tanker piyasasına giriş yapmıştı. Kuru yük yatırımları da yapan grubun, filosundaki gemi sayısı 20’ye yaklaşıyor.
Konteyner gemi alımları da dikkat çekiyor
Yerli rmatörlerin konteyner gemi yatırımları da dikkat çekiyor. Medkon, Akkon, Turkon yatırım yapanlar arasında. Son dönemde filosuna 4 gemi ekleyen Medkon’un Genel Müdürü Mahmut Işık, “Ekonomide beklenen resesyonun olacağını, ancak çok uzun sürmeyeceğini öngörüyoruz. Dolayısıyla denizcilik sektörünün 2008’deki gibi bir krizle karşılaşacağını düşünmüyoruz. Yük hareketinin ve gemi beklemelerinin devam ettiği, özellikle de ‘feeder’ tonaj gemilerde yeni inşanın çok olmaması nedeniyle taleplerin yoğun olacağını düşünüyoruz” dedi.
“Gözden düşen Rus petrolü, tanker yatırımını artırdı”
Navis Yönetim Danışmanlık Yöneticisi ve S&P Brokeri Engin Koçak, Türk armatörlerin bu dönemde gemi alımlarında aktif olmasının üç temel nedeni olduğunu ifade etti. Koçak, bu nedenleri şöyle sıraladı:
1- Türk armatör son iki yılda kazandığı paralarla büyük tonaja ısınıyor ve handysize/supramax ya da hiç olmadı 20.000 DWT üstü yatırımlarını artırıyor.
2- Piyasada ‘2023’te tonajın hız kesmesi mi resesyon mu?’ tartışması var. Ben biraz yavaşlamaların resesyonu dengeleyeceği ve navlunların çok sert düşmeyeceği kanaatindeyim. Bu kanaatte olanlar veya daha da iyimser olanlar alım tarafında aktif ve agresifler. Ama aldıkları tonajlar da genelde Tier II makineli, 2011 sonrası inşa, ekonomik harcamlı güzel gemiler. Satanlar ise kötümser tarafta olanlar ama her iki tarafın da aktifliği bir piyasa doğuruyor. Ben bu alım/satımları stratejik pozisyonlama olarak değerlendiriyorum ve bence Türk armatörünün büyük oyuncuların mantığına yaklaştığını gösteriyor.
3- Tanker tarafını ayrıca değerlendirmek gerekiyor. Burada suezmax, aframax ve MR tonajında geçen yıla göre çok ciddi gelir artışları var. Resesyon beklenmesine rağmen ticaret konjonktürel olarak biçim değiştirdi. Rus petrolü gözden düşünce ticaret rotaları da değişti ve bu tanker armatörünün lehine oldu. Bunu görenler ve bu durumun uzun süreceğini sezenler tankere yöneliyor, yatırım çeşitlendiriyor.
Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu: “Uzun vadeli bu yatırımları, doğru buluyorum”
Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, pandemi ve ardından Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte Türkiye’nin tedarik zincirinde öne çıkmasının Türk limanlarına ve Türk lojistik sektörüne ilgiyi artırdığını ifade ederek, Türk armatörlerin de dünya ticaretindeki bu değişime hazırlandığını ifade etti. Aslanoğlu, Türk armatörlerin bu dönemde yatırım yapmasını doğru bulduğunu ifade ederek, “Çünkü bence bu dönemde Türk sanayisi kurdan bağımsız AB’deki birçok rakibine göre satabilme kapasitesini gösterdi. Bu kurdan falan bağımsız bir rekabet gücü aslında. Küresel devler artık Çin yerine daha yakın coğrafyaları tercih ediyor. Türkiye’de bu dönemde öne çıkıyor. Uzakdoğulu firmaların da burada yeni yatırımları olabilir. O nedenle Türkiye’nin lojistik merkezi olması konusunda kalıcı bir trend olma olasılığı artıyor. Evet, resesyon beklentisi var. Çok sert bir resesyon beklemiyorum. Ayrıca resesyon dünyanın her yerinde farklı şiddette olacak. AB biraz farklı ama orada da bir süre sonra çok farklı pozitif bir döneme geçileceğini düşünüyorum. Dolayısıyla bu yatırımlar uzun vadeli planlar çerçevesinde yapılıyor” diye konuştu. Aslanoğlu ayrıca, AB’nin yeşil dönüşümünün de armatörlerin çevreci gemi yatırımlarını hızlandırdığını söyledi.